Herkese merhaba!
Bugün sizlere dermokozmetik ile ilgili yeni keşfettiğim bir online alışveriş sitesinden bahsetmek istiyorum.
Ben birkaç aydır dermatolog tavsiyesi ile dermokozmetik cilt bakım ürünlerine yöneldim. Ancak bildiğiniz üzere eczanelerde bu tür ürünler oldukça pahalı fiyatlara satılıyor. Zaman zaman "indirim" adı altında olsa da maalesef hiçbir dermokozmetik ürünümü eczanelerden indirimli fiyata alabilmiş değilim! :) Bu sebepten ötürü online dermokozmetik alışveriş sitelerine yöneldim.
Uzun zamandır sürekli alışveriş yapabileceğim, fiyatları uygun bir site arayışındaydım.
Ve Kozmium sitesini keşfettim.

Sitenin arayüzü oldukça hoşuma gitti. İndirimli ürünleri ya da kargo ücreti ödemeden alabileceğiniz ürünleri rahatlıkla bulabiliyorsunuz. Üstelik fiyatları da çok uygun!
Kozmium'da kargo ücreti 3,90tl. 100tl ve üzeri alışverişlerinizde iste kargo ücreti ödemiyorsunuz. :)


Canlı destek hattı sayesinde de sorularınızı ya da aklınıza takılan her türlü şeyi sorabilirsiniz.

Markalara gelecek olursak:
Bioderma, La-Roche Posay, Vichy, Nuxe sitede bulunan markalardan sadece birkaç tanesi...

Siz de daha uygun fiyatlara ürün almak ve kargo ücretini minimum ödemek istiyorsanız Kozmium'a bir bakmanızı tavsiye ederim. İndirimleri kaçırmamak için de siteye üye olmayı unutmayın.

Keyifli alışverişler!



Herkese merhaba!
Bugün sizlere en favori ojelerimden olan Flormar'ın Silk Satin serisindeki Linen rengi ojeden bahsetmek istiyorum.
Flormar'ın bu serisi birbirinden güzel 12 renkten oluşuyor ancak benim gönlümü fetheden kesinlikle Linen rengi oldu. Ben daha çok nude, naturel tonlarda ojeleri beğeniyorum. Bu ojeyi de ten rengiyle beyaz arasında bir renk diye tanımlasam yanlış olmaz umarım :)


Ojenin kapatıcılığı oldukça yüksek. Tek katta bile rengini veriyor, ancak şişedeki rengi tam yakalayabilmek için ben 2 kat sürüyorum. İlk sürdüğünüzde parlak normal bir oje görüntüsü oluyor fakat bir süre sonra matlaşıyor ve saten bir görünüm alıyor. Sedefli ama mat bir oje diyebilirim. 


Çok uzun süre kalıcı bir yapısı var. Tırnaklarımda en ufak bir soyulma meydana gelmedi kullandığım süre boyunca. En sevdiğim özelliği de kesinlikle bu. 1 hafta bile kalsa oje tırnaklarıma mıhlanmış gibi adeta. 
Tırnaktaki duruşunu da çok beğeniyorum. Tertemiz, bakımlı gösteriyor tırnaklarınızı. Ve nedendir bilmiyorum bu renk bana tırnakta çok asil duruyormuş gibi geliyor.


Bu seriden uzun zamandır aklımda olan diğer renk ise Bedding. En kısa zamanda onu da alıp deneyeceğim.
Sevgiler  ❤ 





Herkese mutlu günler!

Size haberim var. Bloğumda bir seri başlatmaya karar verdim. Okuduğum kitapları konusu ile ve kendimce birkaç yorumla paylaşmaya karar verdim.
Ben çocukluğumdan beri kitaplara çok düşkünüm ve gerçekten okumak beni huzurlu, mutlu hissettiriyor. Bu bloğa yazmaya başladığımda da asla sabit bir konuya bağlanmak istemedim. Beni mutlu ve iyi hissettiren, yapmaktan keyif aldığım ve sevdiğim şeyleri paylaşacağım bir alandı benim için. Kitaplarda benim hayatımda büyük bir alan kaplıyor. Bu nedenle artık bloğumda bu tür paylaşımlara yer vermek istedim.

Bugün bahsetmek istediğim kitabım, finallerden sonra eğlenceli bir şeyler okuyayım, kafam dağılsın gibi bir düşünceyle başladığım Sara Shepard'a ait Sevimli Küçük Yalancılar. Aslında belki bir çoğunuz bu kitabın konusunu tahmin ediyordur. "Pretty Little Liars" dizisinin kitabı bu. Bizim ülkemizde de bir dönem Star Tv'de yayınlanan "Tatlı Küçük Yalancılar" dizisi. Aslında bu bir seri kitap. Bendeki ilk kitabı.



Kitabın arkasında şöyle bir yazı var:
Büyük çerçeveli Gucci güneş gözlükleri, ütülü Poloları ile Rosewood'da yaşayan seçkin insanın bir sırrı vardı. Özellikle lise öğrencisi Spencer, Aria, Emily ve Hanna'nın. Onların en korkunç sırları, skandal yaratabilecek ve o küçük mükemmel hayatlarını mahvedebilecek bir sırdı. Ve şimdi "A" adında biri onların bu sırrını açığa çıkarmakla tehdit ediyordu.
"A"nın ise hepsini diri diri gömmeye yetecek kadar toprağı vardı. Ve onların büyük, küçük hatta çok uzun süredir gizli olan sırları bile artık gizliliğini koruyabilecek gibi görünmüyordu. Olaylar, kızlar kendi aralarından birinin sevimli küçük bir katil olabileceğini düşünmeye başladığından beri daha da kötüye dönecekti...

Evet, bir kız arkadaş grubu var. İçlerinden biri bir gece ortadan kayboluyor. Yıllarca hiçbir iz bulunamıyor ve öldüğü düşünülüyor. Geri kalan kızlara sürekli "A" isimli birinden mesajlar geliyor. Bu mesajlar kızların sırlarıyla ilgili. Kitap daha çok kızların karakterlerini ve yaşamlarını anlayabilmemizi sağlıyor. Kaybolma olayından sonra yaşadıkları, değişimleri anlatılıyor. Kitabın son sayfalarında "A"nın ağzından da birkaç sayfa var. Çok fazla konusuna girip spoiler vermek istemiyorum :) Akıcı, eğlenceli bir kitap. Merak uyandırıyor. Ben diğer serilerini de bulursam alıp okumayı, daha sonra da dizisine başlamayı düşünüyorum.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın.
Herkese merhaba!

Çocukluğumdan beri rujlara karşı ayrı bir zaafım olmuştur. Senelerdir ruj alıp alıp kullanmadan kenara koyuyordum. Dudaklarım ince yapılı olduğu için her ruju kendime yakıştıramıyorum. Bu sebepten de kullanamıyordum. Artık kendime yakıştırdığım ve dudak yapıma uyan rujlar almaya özen gösteriyorum.

Bugün ise sizlere Max Factor Colour Elixir 745 numaralı rujdan bahsetmek istiyorum.


Bu ruj mat ve dudakları kurutan bir ruj değil. Kremsi yapıda. Dudak çizgilerinizi belli etmiyor ve nemlendirici etkisi var. Buna rağmen parlak bitişli bir ruj değil, yarı mat yapıda diyebilirim. Sürümü oldukça kolay. Dudağınızda kayıyor resmen.


İsminden de belli olduğu üzere rengi karamel-kahve tonlarında. Günlük kullanım için oldukça uygun bir renk. Kalıcılığı yüksek, gün içinde yemek yemediğim takdirde hiç yenileme ihtiyacı hissetmedim. Rahatsız edici bir tadı ya da kokusu yok. Aksine hafif bir karamel kokusu var.


Benim günlük olarak rahatlıkla kullanabildiğim bir ruj oldu. Hem renk hem de yapı olarak çok severek kullanıyorum.

Sevgilerle! 







Herkese yeniden merhaba!
Uzun süredir yazmak istediğim cilt bakım rutinimin akşam versiyonuyla karşınızdayım bugün. Ben bu tarz postları okumayı ve videoları izlemeyi çok seviyorum. Başkalarının bakım rutinleri benim çok ilgimi çekiyor. Umarım sizin içinde öyledir ve yazımı keyifle okursunuz.

Ben fazla üşengeç biri olduğum için kesinlikle eve gelir gelmez makyajımı çıkartamıyorum. Ancak uykum geldiği zamanlar ya da gerçekten artık makyajla durmak beni rahatsız ettiği zamanlar çıkartıyorum.


İlk işlem olarak göz makyajımı temizliyorum. Uzunca bir süredir Neutrogena'nın bu çift bazlı göz makyaj temizleyicisini kullanıyorum. Oldukça memnun kaldığım bir ürün. Makyajımı tahriş etmeden, hırpalamadan gayet güzel temizliyorum bu ürünle. Vıcık vıcık yağlı bir his bırakmıyor. Baya sevdiğim bir ürün. Bittikçe yenisini alıyorum. Kesinlikle tavsiye ederim.


İkinci işlem olarak eğer o gün cildime bb krem, fondöten ya da allık, bronzer tarzı ten makyaj ürünleri kullanmışsam Noviderm'in bu (Boréade Cleansing & Astringent Water) Sıkılaştırıcı Temizleme Suyu'nu bir pamuk yardımıyla cildime uyguluyorum. Karma ve yağlı ciltler için uygun. Üzerinde gözeneklerin sıkılaşmasına yardımcı olduğu ve makyajınızı çıkarmak için kullanabileceğiniz yazıyor. Sabun-Alkol-Renklendirici içermiyor. Herhangi bir olumsuz düşüncem yok bu ürünle ilgili.


Ardından dermatoloğumun bana verdiği Dickinsons Yüz Yıkama Jeli ile yüzümü köpürdete köpürdete yıkıyorum. Bu ürünü aylardır kullanıyorum, hiçbir hassasiyet ya da kızarıklık sorunu yaşamadım. Bu üründen sonra cildimi tamamen arınmış ve temiz hissediyorum. Kesinlikle cildimi bu ürünle temizlemeden uyumamaya çalışıyorum. Sabun-Parfüm -Paraben-Renklendirici içermiyor. İçerisinde cadı fındığı bulunuyor ve tertemiz, hijyenik bir kokusu var.


Temizleme işlemlerinin ardından cildimi nemlendirme işlemime geçiyorum. Ben eskiden cildime krem sürmekten nefret ederdim. Yüzüme güneş koruyucu bile süremezdim. Fakat dermatoloğum bunun cildime zarar verdiğini söylediğinden beri, her gün temizlenmiş cildimi nemlendirmeyi ihmal etmemeye başladım. Kuruluk problemi de birçok cilt sorununu beraberinde getiriyor. Bunu yaşayarak tadsız bir tecrübe edindim. O yüzden kesinlikle cildimi nemlendirmeye özen gösteriyorum. La Roche Posay Cicaplast Bakım Kremi'ni yeni kullanmaya başladım. Jel kıvamında, oldukça az bir miktar yeterli oluyor. Kuru, çatlayan ya da tedavi görmüş ciltler için uygun.  İçerisinde bulunan Madecassoside sayesinde cildin yenilenme sürecine yardımcı oluyor. Parfüm içermiyor. Cilt tarafından çok kolay emiliyor. Oldukça memnunum.


Yaz-kış dudakları kuruyan biri olarak her gece yatmadan önce dudaklarımı nemlendirmeye özen gösteriyorum. Sabah uyandığımda yumuşacık dudaklar beni mutlu ediyor. Gerçekten tedavi edici olarak önerebileceğim ürün Rosense Lip Balm ve Blistex Med Plus. Ben daha iyisine henüz rastlayamadım. Neutrogena'yı da çok ciddi çatlama problemim olmadığı zamanlarda ve gündüz kullanıyorum. İçerisinde 20 SPF bulunuyor.


Son olarak da yine dermatoloğumun önerisi üzerine aldığım Excipial Lipo Emülsiyon ile ellerimi nemlendiriyorum. Hayatımda ilk kez bu sene kuruluktan ellerimin çatlayarak yara olduğuna şahit oldum. 2-3 gün içinde bu ürün sayesinde bütün çatlaklarım ve yaralarım geçti. Gerçekten her evde bulunması gerektiğini düşünüyorum. İnanılmaz derece güçlü tedavi edici özelliği var. Vücudunuza da çok rahat uygulayabilirsiniz. Su bazlı, çok hafif yağlı bir yapısı var.

Benim akşam cilt bakım rutinim bu şekildeydi. Umarım sıkılmadan keyifle okumuşsunuzdur.
Tekrar görüşmek üzere, sevgiyle kalın  









Kızlar merhaba!

Bugün bir "Kendin Yap" yazısı yazmak istedim. Ben böyle bir şeylerle uğraşmayı, üretmeyi seviyorum. Ortaya bir şeyler çıkarmak hoşuma gidiyor.

Artık son zamanlarda Nail Art baya bir popüler oldu. Nail Art fırçaları mı, taşları mı, bantları mı neler neler çıktı. Üstelik malzemelerini artık çok rahatlıkla bulabiliyoruz.

Ben tırnaklarımla uğraşmayı seviyorum. Değişik şeyler denemek hoşuma gidiyor. Ama hiç aa fırça alayım, onu alayım bunu alayım diye düşünmedim. İçimden almak gelmedi açıkcası. Evdeki malzemelerle çok da güzel oluyor çünkü. Bugün sizlere evdeki malzemelerle nasıl kendi nailart fırçalarımı yaptığımı anlatmak istiyorum.

Hadi başlayalım...

Dotting Pen ( Nokta Kalemi ) :



Bunun yerine kürdan, toplu iğne başı, bitmiş bir tükenmez kalemin ucu,  kurşun kalem ucu ya da siyah tel toka kullabilirsiniz. Noktaların boyutları sizin tercihinize kaldığı için, hangisi istediğiniz ölçüye uygunsa onu kullanabilirsiniz.

Striping Brush ( Detay Fırçası ) :

Evinizde bulunan sulu boya fırçasını, istediğiniz incelikte keserek bu fırçadan elde edebilirsiniz. Ya da eskimiş ojelerin fırçalarını temizledikten sonra keserek de elde edebilirsiniz. Yok ben kesmekle uğraşamam derseniz eyeliner fırçası sizin için en pratik yol olacaktır :)


Bu da benim kürdan ve toplu iğne başı kullanarak yaptığım bir nailart :)

Umarım yazım hoşunuza gitmiştir. Hepinizi öpüyorum. Sevgiler! 








Herkese yeniden merhaba!
Bugün sizlere vazelinin faydalarından ve nasıl, ne şekilde kullanabileceğimizden bahsetmek istiyorum.
Hepimizin bildiği gibi vazelinin oldukça yoğun ve yağlı bir yapısı var. Sanırım bu yüzden kendisini pek tercih etmiyoruz. Fakat birçok üründen çok daha iyi ve etkili olduğunu da inkar edemeyiz. Farklı farklı ürünlere tonlarca para harcamaktansa vazelin bizim neredeyse her ihtiyacımızı çok çok uygun bir fiyata karşılıyor. 



Gelelim faydalarına...
1. Vazelinin nemlendirici özelliğini bilmeyen yoktur. Gece yatmadan önce dirseklerinize, ellerinize, dudaklarınıza ve ayak topuklarınıza uyguladığınızda sabah yumuşacık oluyorlar. Ayrıca dirseklerinizdeki ve topuklarınızdaki sertleşmeyi de önlüyor.
2. Vazelinin kaş ve kirpik güçlendirdiği söyleniyor. Ben kirpiklerime gece yatmadan önce parmaklarımda hafif ısıttıktan sonra uyguluyorum. Sabah kirpiklerim yumuşacık ve beslenmiş oluyor.
3. Parfümünüzü sıkmadan önce, parfüm sıkacağınız bölgenize vazelin sürerseniz parfümünüzün kokusunu çok daha kalıcı hale getirebilirsiniz.
4. Kütiküllerinizi yumuşatmak için vazelin kullanabilirsiniz. Ben tırnak etlerimi almıyorum, almaya kalktığımda kanıyorlar, çok inceler. Bu yüzden yumuşamaları için vazelin uyguluyorum. Yeni manikür yaptırmışım gibi oluyor. Tırnaklara da parlaklık veriyor ayrıca.
5. Makyajı çıkardığı da söyleniyor. Henüz denemedim. Deneyen var mı?

Daha farklı kullanım yerlerine gelecek olursak...
6. Kendi allığınızı ve dudak nemlendiricinizi vazelin sayesinde yapabilirsiniz!
7. Sıkışan yüzükleriniz için parmağınızı vazelin ile ovduğunuzda yüzük hemen çıkıyor.
8. Takma kirpikleri çıkarırken vazelin kullanabilirsiniz. Takma kirpik kullanmadığım için malesef bunu bilemiyorum kızlar ama çok duydum, incitmeden çıkarıyormuş. :)
9. Saçınızı boyatmadan önce alnınıza vazelin sürerseniz boya lekesi kalmayacaktır.
10. Küpe takarken tıkanan delikler için, kulak memenizi vazelin ile ovarsanız rahatlıkla takabilirsiniz. 

Vazelinin bildiğim faydaları ve kullanım şekilleri böyle kızlar. Ben severek kullanıyorum ve kesinlikle her evde olması gerektiğini düşünüyorum. Eğer sizde daha farklı kullanım yöntemlerini biliyorsanız yorum olarak yazmayı unutmayın lütfen :)
Sevgilerle!



Blogger tarafından desteklenmektedir.