Herkese yeniden merhaba!
Uzun süredir yazmak istediğim cilt bakım rutinimin akşam versiyonuyla karşınızdayım bugün. Ben bu tarz postları okumayı ve videoları izlemeyi çok seviyorum. Başkalarının bakım rutinleri benim çok ilgimi çekiyor. Umarım sizin içinde öyledir ve yazımı keyifle okursunuz.

Ben fazla üşengeç biri olduğum için kesinlikle eve gelir gelmez makyajımı çıkartamıyorum. Ancak uykum geldiği zamanlar ya da gerçekten artık makyajla durmak beni rahatsız ettiği zamanlar çıkartıyorum.


İlk işlem olarak göz makyajımı temizliyorum. Uzunca bir süredir Neutrogena'nın bu çift bazlı göz makyaj temizleyicisini kullanıyorum. Oldukça memnun kaldığım bir ürün. Makyajımı tahriş etmeden, hırpalamadan gayet güzel temizliyorum bu ürünle. Vıcık vıcık yağlı bir his bırakmıyor. Baya sevdiğim bir ürün. Bittikçe yenisini alıyorum. Kesinlikle tavsiye ederim.


İkinci işlem olarak eğer o gün cildime bb krem, fondöten ya da allık, bronzer tarzı ten makyaj ürünleri kullanmışsam Noviderm'in bu (Boréade Cleansing & Astringent Water) Sıkılaştırıcı Temizleme Suyu'nu bir pamuk yardımıyla cildime uyguluyorum. Karma ve yağlı ciltler için uygun. Üzerinde gözeneklerin sıkılaşmasına yardımcı olduğu ve makyajınızı çıkarmak için kullanabileceğiniz yazıyor. Sabun-Alkol-Renklendirici içermiyor. Herhangi bir olumsuz düşüncem yok bu ürünle ilgili.


Ardından dermatoloğumun bana verdiği Dickinsons Yüz Yıkama Jeli ile yüzümü köpürdete köpürdete yıkıyorum. Bu ürünü aylardır kullanıyorum, hiçbir hassasiyet ya da kızarıklık sorunu yaşamadım. Bu üründen sonra cildimi tamamen arınmış ve temiz hissediyorum. Kesinlikle cildimi bu ürünle temizlemeden uyumamaya çalışıyorum. Sabun-Parfüm -Paraben-Renklendirici içermiyor. İçerisinde cadı fındığı bulunuyor ve tertemiz, hijyenik bir kokusu var.


Temizleme işlemlerinin ardından cildimi nemlendirme işlemime geçiyorum. Ben eskiden cildime krem sürmekten nefret ederdim. Yüzüme güneş koruyucu bile süremezdim. Fakat dermatoloğum bunun cildime zarar verdiğini söylediğinden beri, her gün temizlenmiş cildimi nemlendirmeyi ihmal etmemeye başladım. Kuruluk problemi de birçok cilt sorununu beraberinde getiriyor. Bunu yaşayarak tadsız bir tecrübe edindim. O yüzden kesinlikle cildimi nemlendirmeye özen gösteriyorum. La Roche Posay Cicaplast Bakım Kremi'ni yeni kullanmaya başladım. Jel kıvamında, oldukça az bir miktar yeterli oluyor. Kuru, çatlayan ya da tedavi görmüş ciltler için uygun.  İçerisinde bulunan Madecassoside sayesinde cildin yenilenme sürecine yardımcı oluyor. Parfüm içermiyor. Cilt tarafından çok kolay emiliyor. Oldukça memnunum.


Yaz-kış dudakları kuruyan biri olarak her gece yatmadan önce dudaklarımı nemlendirmeye özen gösteriyorum. Sabah uyandığımda yumuşacık dudaklar beni mutlu ediyor. Gerçekten tedavi edici olarak önerebileceğim ürün Rosense Lip Balm ve Blistex Med Plus. Ben daha iyisine henüz rastlayamadım. Neutrogena'yı da çok ciddi çatlama problemim olmadığı zamanlarda ve gündüz kullanıyorum. İçerisinde 20 SPF bulunuyor.


Son olarak da yine dermatoloğumun önerisi üzerine aldığım Excipial Lipo Emülsiyon ile ellerimi nemlendiriyorum. Hayatımda ilk kez bu sene kuruluktan ellerimin çatlayarak yara olduğuna şahit oldum. 2-3 gün içinde bu ürün sayesinde bütün çatlaklarım ve yaralarım geçti. Gerçekten her evde bulunması gerektiğini düşünüyorum. İnanılmaz derece güçlü tedavi edici özelliği var. Vücudunuza da çok rahat uygulayabilirsiniz. Su bazlı, çok hafif yağlı bir yapısı var.

Benim akşam cilt bakım rutinim bu şekildeydi. Umarım sıkılmadan keyifle okumuşsunuzdur.
Tekrar görüşmek üzere, sevgiyle kalın  









Kızlar merhaba!

Bugün bir "Kendin Yap" yazısı yazmak istedim. Ben böyle bir şeylerle uğraşmayı, üretmeyi seviyorum. Ortaya bir şeyler çıkarmak hoşuma gidiyor.

Artık son zamanlarda Nail Art baya bir popüler oldu. Nail Art fırçaları mı, taşları mı, bantları mı neler neler çıktı. Üstelik malzemelerini artık çok rahatlıkla bulabiliyoruz.

Ben tırnaklarımla uğraşmayı seviyorum. Değişik şeyler denemek hoşuma gidiyor. Ama hiç aa fırça alayım, onu alayım bunu alayım diye düşünmedim. İçimden almak gelmedi açıkcası. Evdeki malzemelerle çok da güzel oluyor çünkü. Bugün sizlere evdeki malzemelerle nasıl kendi nailart fırçalarımı yaptığımı anlatmak istiyorum.

Hadi başlayalım...

Dotting Pen ( Nokta Kalemi ) :



Bunun yerine kürdan, toplu iğne başı, bitmiş bir tükenmez kalemin ucu,  kurşun kalem ucu ya da siyah tel toka kullabilirsiniz. Noktaların boyutları sizin tercihinize kaldığı için, hangisi istediğiniz ölçüye uygunsa onu kullanabilirsiniz.

Striping Brush ( Detay Fırçası ) :

Evinizde bulunan sulu boya fırçasını, istediğiniz incelikte keserek bu fırçadan elde edebilirsiniz. Ya da eskimiş ojelerin fırçalarını temizledikten sonra keserek de elde edebilirsiniz. Yok ben kesmekle uğraşamam derseniz eyeliner fırçası sizin için en pratik yol olacaktır :)


Bu da benim kürdan ve toplu iğne başı kullanarak yaptığım bir nailart :)

Umarım yazım hoşunuza gitmiştir. Hepinizi öpüyorum. Sevgiler! 








Herkese yeniden merhaba!
Bugün sizlere vazelinin faydalarından ve nasıl, ne şekilde kullanabileceğimizden bahsetmek istiyorum.
Hepimizin bildiği gibi vazelinin oldukça yoğun ve yağlı bir yapısı var. Sanırım bu yüzden kendisini pek tercih etmiyoruz. Fakat birçok üründen çok daha iyi ve etkili olduğunu da inkar edemeyiz. Farklı farklı ürünlere tonlarca para harcamaktansa vazelin bizim neredeyse her ihtiyacımızı çok çok uygun bir fiyata karşılıyor. 



Gelelim faydalarına...
1. Vazelinin nemlendirici özelliğini bilmeyen yoktur. Gece yatmadan önce dirseklerinize, ellerinize, dudaklarınıza ve ayak topuklarınıza uyguladığınızda sabah yumuşacık oluyorlar. Ayrıca dirseklerinizdeki ve topuklarınızdaki sertleşmeyi de önlüyor.
2. Vazelinin kaş ve kirpik güçlendirdiği söyleniyor. Ben kirpiklerime gece yatmadan önce parmaklarımda hafif ısıttıktan sonra uyguluyorum. Sabah kirpiklerim yumuşacık ve beslenmiş oluyor.
3. Parfümünüzü sıkmadan önce, parfüm sıkacağınız bölgenize vazelin sürerseniz parfümünüzün kokusunu çok daha kalıcı hale getirebilirsiniz.
4. Kütiküllerinizi yumuşatmak için vazelin kullanabilirsiniz. Ben tırnak etlerimi almıyorum, almaya kalktığımda kanıyorlar, çok inceler. Bu yüzden yumuşamaları için vazelin uyguluyorum. Yeni manikür yaptırmışım gibi oluyor. Tırnaklara da parlaklık veriyor ayrıca.
5. Makyajı çıkardığı da söyleniyor. Henüz denemedim. Deneyen var mı?

Daha farklı kullanım yerlerine gelecek olursak...
6. Kendi allığınızı ve dudak nemlendiricinizi vazelin sayesinde yapabilirsiniz!
7. Sıkışan yüzükleriniz için parmağınızı vazelin ile ovduğunuzda yüzük hemen çıkıyor.
8. Takma kirpikleri çıkarırken vazelin kullanabilirsiniz. Takma kirpik kullanmadığım için malesef bunu bilemiyorum kızlar ama çok duydum, incitmeden çıkarıyormuş. :)
9. Saçınızı boyatmadan önce alnınıza vazelin sürerseniz boya lekesi kalmayacaktır.
10. Küpe takarken tıkanan delikler için, kulak memenizi vazelin ile ovarsanız rahatlıkla takabilirsiniz. 

Vazelinin bildiğim faydaları ve kullanım şekilleri böyle kızlar. Ben severek kullanıyorum ve kesinlikle her evde olması gerektiğini düşünüyorum. Eğer sizde daha farklı kullanım yöntemlerini biliyorsanız yorum olarak yazmayı unutmayın lütfen :)
Sevgilerle!





Herkese merhaba,
Bugün sizlere geçenlerde aldığım Rival De Loop Hydro göz çevresi kremden bahsetmek istiyorum.
Rival De Loop Rossmann'larda bulunan bir marka. Hem uygun fiyatlarıyla hem de kaliteli ürünleriyle çok seviliyor. Ben de buna güvenerek uzun zamandır almayı düşündüğüm göz kremimi Rival de Loop'tan alayım dedim.




Hydro serisi yanlış hatırlamıyorsam 2 çeşitti. Biri Roll-On şeklinde diğeri normal göz kremi gibi. Ben Roll-On başlıklı tercih ettim. Hem daha rahat sürülür hem de içindeki bilye serinletir, ferah bir his verir diye düşündüm.
Fakat içindeki bilye metal değil, koltuk altı roll-on'larında bulunan bilyeyle aynı çıktı :)




İçeriği de oldukça temiz. Silikon, paraben, parfüm ve renklendirici içermiyor. Roll-on başlık tıkandığında ise makyaj temizleme mendili ile temizlemeniz yeterli oluyormuş :)




Ben sadece 2 gün deneyebildim. Yatmadan önce, yüzümü temizledikten sonra bunu göz çevreme sürdüm. Yanıyormuş gibi bir his verdi. Bir yeriniz tahriş olduğunda içten içten yanar ya aynı o şekilde. Ben zorladığımı düşündüm, ters bir şey yaptım herhalde dedim, önemsemedim. Ertesi gün tekrar kullandım ve yine aynı durumla karşılaştım. Hiç beklemeden yıkadım direk. Bir daha da kullanmadım açıkçası. Tedavi gördüğüm için cildim hassas, sanırım bu yüzden böyle bir durumla karşılaştım. Bir süre sonra tekrar kullanmayı deneyeceğim. Aynı sorunla karşılaşırsam malesef çöpe gidecek.

Sevgilerle! 








Herkese merhaba!
Bugün sizlere Bath&Body Works'n dünya tatlısı el dezenfektanlarından bahsetmek istiyorum. Bath&Body Works birbirinden güzel ve çeşit çeşit kokularıyla ülkemize geleli epey bir zaman oldu. Burada kendinize uygun bir koku bulmamak imkansız çünkü inanılmaz fazla koku çeşitleri var. Mağaza isminden de anlaşılacağı gibi duş jeli, vücut spreyi, vücut kremi, sabun üzerine yoğunlaşmış. E tabi bir de mis gibi kokan mumları ve ev kokuları...
Yabancı youtuberlar ve bloggerlar öve öve bitiremezdi, denediğimde gerçekten abartmadıklarını anladım. Mağazaya her girdiğimde "HEPSİ BENİM OLSUN!" diye çığlık atmak istiyorum :)


Gelelim bu küçük minnoşlara...
Geçtiğimiz günlerde BBW Türkiye twitter hesabı el dezenfektanlarının geldiğiyle alakalı bir duyuru paylaştı. Ben çok uzun zamandır gelmelerini bekliyordum inanamadım açıkçası. Ertesi gün soluğu BBW'de aldım. Marmara Park şubesinde sadece 3 çeşit vardı. Japanese Cherry Blossom, Paris Amour ve Fresh Lavender. Paris Amour ve Japanese Cherry Blossom bayılarak kullandığım kokular olduğu için bu kokuluların gelmesi işime geldi :)


 Yapıları aynı bildiğimiz el dezenfektanları gibi. Japanese Cherry Blossom ve Fresh Lavender'da böyle küçük mavi partiküller var. Elinizi ovuşturduğunuz anda hatta parmağınızla oynadığınız anda hemen eriyor.


Paris Amour'da mavi partiküller yok. Onun yerine sim gibi pırıltılar kullanmışlar. Gerçekten çok taze bir his veriyorlar. Sanki elinizi yıkamışsınız gibi temiz ve rahat hissettiriyorlar. Kokuları çok güzel ve çok kalıcı. Elinizi yıkamadığınız sürece kokular kolay kolay uçmuyor. Boyları küçük, çantada yer kaplamıyorlar. Fiyatları yanlış hatırlamıyorsam 8tl'ydi.



Her gün yüzlerce şeye dokunuyoruz ve sürekli ellerimizi yıkayamayabiliyoruz. Özellikle toplu taşıma araçlarından sonra ellerimi çok pis hissediyorum ben :) hemen yıkamak istiyorum. Bu gibi durumlarda da imdadımıza bu ürünler yetişiyor. Eğer sizde benim gibi düşünüyorsanız ve bu tarz ürünler kullanmayı seviyorsanız bir göz atın derim :)

Sevgiler! 








Herkese merhaba!

The Balm ürünlerine bayılmayanımız yoktur herhalde. Gratis'in indirim zamanında hangisini alsam diye düşünürken, Autobalm'lar karşıma çıktı. Dış görünüşlerine bayıldım, ehliyet şeklinde yapmışlar ve küçük oldukları için çantada taşıması çok kolay. Hiç düşünmeden hemen aldım!


Autobalm'ların iki çeşidi bulunuyor. California ve Hawaii. Ben tercihimi California'dan yana kullandım. Aralarında çok uçuk renk farkları yok. Ama ben şeftali tonu allıkları daha çok tercih ettiğim için California'yı seçtim. Hawaii'nin allığı daha pembemsi bir tondaydı.

 
Aydınlatıcısını çoğunlukla far olarak ya da kaş altını aydınlatmak için kullanıyorum. Lid/Liner farını malesef hiç cesaret edip kullanamadım. Bana çok çok koyu geliyor. Gözüme sürdüğümde panda gibi olacakmışım hissi veriyor. Ancak kirpik altlarıma ya da belki bir gölgelendirme de çok çok hafif kullanabilirim. Zaten Lid/Liner olarak isimlendirilmiş hehe :)) Brow/Crease far olarak en en sevdiğim renk. Bayılarak kullanıyorum. Eğer kaş renginiz açıksa kaşlarınızı bu farla da doldurabilirsiniz.


Hafif tozutmaları dışında bayıldım diyebilirim. Boyutunun küçük olması çantada taşımayı kolaylaştırıyor. Ben makyaj malzemelerimin çantamda çok fazla yer tutmasından hoşlanmıyorum. İçine bir sürü ıvır zıvır, kitap, defter koyup bir de makyaj malzemelerini ekleyince epey ağır oluyor, taşıyamıyorum. :)

Ben bu ufaklığı çok sevdim! Siz ne düşünüyorsunuz?

Blogger tarafından desteklenmektedir.